Doğu ve Batı iki dünyası arasında tarih ve çağdaş yaşamın kesiştiği noktada konumlanan ülkemiz, önemli sanat merkezlerinden biri olarak her gün daha çok önem kazanıyor. Türk sanatının hem uluslararası hem de yerel sanat ortamındaki varlık göstererek çağdaş Türk sanatının hızlı gelişimini etkilemiştir. Bu genişleme, yalnızca özel olarak işletilen sanat galerileri ve müzelerin, büyük sanat etkinliklerinin ve fuarların sayısını, büyük müzayede evlerinin katılımını etkileyerek ve artırmıştır. Ülkemizin zengin tarihi, ekonomik yükselişi ve konumu, sanat dünyasının bakışlarını dünyanın bu merkezine doğru çekmektedir.
Ülkemizdeki çağdaş sanat ortamının son yıllarda büyük bir sıçrama yaptığı görülmektedir. Bunun başlangıç noktasını ise 1980’lerden itbaren görebilmekteyiz. Çağdaş Türk sanatının başlangıcına damgasını vuran ve 2000’li yıllardan itibaren ticari galerilerin yükselişini etkilediğini düşünebileceğimiz 1987’deki birinci Uluslararası İstanbul Bienali’nin açılışıdır. 1987 yılından buyana Eczacıbaşı himayesinde düzenli olarak gerçekleştirilen İstanbul Bienalinin yanı sıra, ilk kez 2010 yılında düzenlenen Uluslararası Mardin Bienali yeni bir soluk getirmektedir. Diğer taraftan de 2006’dan bu yana her yıl düzenlenen Contemporary Istanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, Türk galerilerin yansıra uluslararası boyutuyla her sene yabancı galerileri ülkemize çekmektedir. Contemporary Istanbul Sanat Fuarı gibi, 2015’ten beri her yıl düzenlenen Art Ankara da başkent sanat hayatına benzer canlılığı getirmekte ve İstanbul’dan da galerileri ağırlayarak sinerji oluşturmaktadır. Ülkemizde özel müzeciliğin miladı olarak görülebilecek İstanbul Modern Sanat Müzesinin 2004’te kurulması, uluslara arası müze ve sanatçılarla kapsamlı sergiler düzenleyen Sakıp Sabacı Müzesi’nin açılması, 2005 yılında koleksiyonuna Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyesi tablosunu o güne kadarki en yüksek müzayede rekoru ile ekleyen Pera Müzesi, SALT ve ARTER gibi sanatın toplumla iç içe yaşamasını sağlayan kurum ve enstitüler, her geçen gün uluslararası önem kazanan ve kimi Londra, Berlin gibi Avrupa metropollerinde alternatif mekanlara sahip olan galerin varlığı; Türk sanatçıları dünyaya daha çok açarken, yabancı sanatçılarında ülkemizde koleksiyonlara girmesine ve daha çok tanınmasına büyük katkı sağlıyorlar.
Böyle bir perspektiften yaklaşıldığında büyüyen koleksiyonlar, her yıl düzenlenen sayısız sergiler, galerilerin lokal ve uluslararası nakliyat aktiviteleri, paha biçilemez eserlerin müzelerden ödünç alınarak sergilenmesi gibi sanat dünyasına ait tüm faaliyetler de kendine özel riskleriyle sigortaya ihtiyaç duymaktadır. Türkiye’de sanat piyasasının gelişimini en erken dönemde fark ederek Sanat Sigortası All Risk sigortasını Türkiye’ye Getiren NART Sigorta ve Reasürans Brokerlerliği tüm sektör profesyonellerine 30 yılı aşkın deneyimi ile hizmet vermektedir. Eşsiz eserler için genişletilmiş özel şartları uygulayan NART, deneyimli kadrosu ve uluslararası partnerleriyle olan bağlantı gücünü kullanarak Türkiye’nin ilk All Risk Sanat Sigortası ürününü sizlerle paylaşmaktan gurur duymaktadır.
Türkiye’de sanat eserleri yangın ve ek teminatlar kapsamında sınırlı kaldığı dönemde, sanata ve sanatçıya değer veren NART Brokerlik 1991 yılında ilk defa Kanuni Sultan Süleyman Hazinesi ile İslam eserleri dünyanın önemli kültür merkezlerindeki yolculuğuna All Risk Sanat Sigortası ile çıkmıştır. Geçmişten günümüze sektörde lider Sanat Sigortası Broker’i olarak tanımlanan NART, bugün kişisel ve kurumsal sanat koleksiyonlarının sigortalanmasında kilit rol oynamakta, sanat galerileri, müzeler ve sergiler için dünya standartları seviyesinde sigorta çözümleri yaratmaktadır.
Kendi kalıplarını aşarak hep yenilenen ve gelişen sanattan ilham alan NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği; Kıta Avrupası, Londra ve Kuzey Amerika’daki partnerleri ile dünya standartlarında hizmet vermektedir. Özel koleksiyonlar, galeriler ve sergiler için dizayn edilmiş sanat eserlerine yönelik spesifik sigorta ürünüyle; tablolar, antika eşyalar, tarihi eserler, klasik otomobiller ve mücevherler 500 milyon Euro’ya kadar teminat altına alabilmektedir.
NART 2011 senesinde 12 ülkeden 300’ün üzerinde katılımcıyla düzenlediği “Sanat ve Kültür Varlıklarının Korunması” adlı Forumu düzenlemiş ve ardından aynı adlı kitabı okurlarının, sanat ve sigorta dünyasının beğenisine sunmuştur.